GO Blog | EF Blog Türkiye
Seyahat, diller ve kültür hakkındaki son haberler EF Education First'ten
Menu

EF Malta: Country of Knights & Nights

Ankara Barosu ve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyesiyim. Avukat olmasaydım, turist rehberi olurdum. En büyük hayalim yelkenli bir tekne ve sevimli bir karavan almak.
EF Malta: Country of Knights & Nights

Bir yıl önceden organize ettiğim EF St Julian’s dil okulu deneyimi için geri sayım başlamıştı. Akdeniz’in küçük ülkesi Malta‘ya 3 hafta süre ile konuk olacaktım. Hem yaz tatili, hem farklı bir deneyim, hem de farklı kültürlerden insanlarla bir arada olma düşüncesi temel motivasyon kaynağımdı.

Bu güzel ve şirin ülkenin giriş kapısı havalimanı oldukça temiz ve düzenliydi. EF her zamanki profesyonel ve dakik hizmetini burada da gözler önüne serdi. Havalimanı transferiyle kısa sürede otelime yerleştim. Allegro Hotel & Residence eski bir binada konuşlanmış butik bir oteldi. Güler yüzlü Sofia’nın yardımıyla Malta deneyimim güzel başlamıştı. Küçük bir şehir turu ile ilk günümü geçirdim. Bay Street, St George’s Bay ve onlarca restoran ve kafeden süzülen ışıltı bu 3 haftanın güzel geçeceğinin müjdecisiydi.

İlk gün kayıt işlemleri ve küçük bir çevre turu sonrası herkes birbiri ile tanışmaya koyuldu. Bense yapacağım küçük deneyimleri organize etme peşindeydim. Aktivite müdürü Sara Attard -benim küçük cherry on the cake’im-, aktivite görevlileri Miriam ve Sandra ve tabii ki video yönetmenimiz Reka hep yanımdaydı. Güler yüzleriyle benden yardımlarını asla esirgemediler. EF, boat party’den (tekne turu) welcome dinner’a (hoş geldin yemeği), graduation party’den (mezuniyet partisi), scuba diving‘e sadece öğrenmenin bir sınıfta değil, hayatın içerisinde hatta eğlencenin tam göbeğinde olabileceğini gösteriyor.

Efendim, Malta bir süre Osmanlı egemenliğinde kalmış bir ada. Kuzey Afrika’ya yakın ve oranın da etkisinde. Osmanlı’da sürgün yeri olarak da kullanılan bu ada, Jean Parisot de Valette isimli şövalye sayesinde Osmanlı hakimiyetinden kurtulmuş. Bu abinin heykelini tam başkent Valletta’nın en güzel yerine dikmişler, adını da başkente vermişler. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların saldırısına uğrayan bu ada ülkesini Alman işgalinden İngilizler kurtarmış. Sir Winston Churchill’in heykelini de bir minnet borcu olarak Upper Barrakka Gardens bölgesine diken vefakar Malta halkı, savaş sırasında batan Alman gemilerini şimdilerde turizm amaçlı dalış parkuru olarak kullanıyor.

Naçizane tek yıldızlı dalgıç olan bendeniz de, Sliema’nın Maori bölgesinde ve Gozo Adası’na yakın Blue Lagoon bölgesinde iki gemiye dalma şansı buldum. Ölüm kusan bu gemiler şimdi rengarenk balıkların yuvası olmuş. Tarihini ve doğasını koruma konusunda istekli bir halk Malta halkı. Geleneklerine de oldukça bağlı.

Esasen İngiliz etkisi altındaki bu şirin Akdeniz ülkesinin en sinir bozucu yönü, trafiğin bize göre ters istikamette akması. İnsanda her an kaza olacakmış hissi uyandırıyor. Toplu taşım yaygın ve düzenli. Otobüsler 2 Euro. 2 saat içinde ring yapma şansınız var. Sıcak olmasına rağmen Ağustos ayı Malta için ideal bir ay. Nem ilk günlerde bunaltsa da, sonraki günlerde beden üzerindeki etkisi azalıyor. İnsanoğlu her koşula uyum sağlıyor bir şekilde.

Ağustos Malta’nın festival ayı. Önce Valletta Wine Festival. Leziz Malta şaraplarını tatmanız için 15 Euro karşılığı alınan 30 marka, her şarabın karşılığı olan farklı sayıdaki marka kullanımı, düzenli büfeler, müzik, müthiş bir manzara ile 9-12 Ağustos tarihleri arasındaki bu organizasyonun parçası olmak harikaydı. Kadehimi sağlığa ve bu muhteşem manzaraya kaldırıyorum.

Ve tabi ki, elektronik müziğin efsane isimleri Rita Ora ve adamım Martin Garrix, Summer Daze Malta’da sevenlerinin karşısına çıktı. Özellikle Martin Garrix bilinen parçalarıyla beni kendimden geçiriyor. Parayla izleyemeyeceğim bir efsaneyi EF sayesinde 10 Euro’ya izliyorum. Sonsuz teşekkürler.

Valletta Wine Festival, Summer Daze Malta derken, üstüne bir “boat party” süper gidiyor. Malta’da sabahlar olmuyor efendim. St George’s Bay’deki EF’in özel plajından derse gitmek benim yaşımda öğrencilikten uzaklamış birisi için kolay değil elbette. Denizden çıkıp sınıfa girmek gerçekten gayret istiyor. Neyse ki azmim sayesinde bu 3 haftayı sorunsuz atlatıyorum. Ve kep giyiyorum. Bu güzel yolculukta bana eşlik eden EF ailesine ve “cherry on the cake”ime teşekkür ediyorum.

“Malta” bir yazıyla anlatılacak bir deneyim değil elbette. Sevdim, beğendim, yaşadım. Güzel duygularla döndüm.

Maceralarım devam edecek.

Onur sıradaki macerasını planlamaya başladı bile. Ya siz?Detaylı bilgi
EF GO blog bülteni ile seyahat, dil ve kültür hakkında en son haberleri alın.Beni kaydet

Dünyayı keşfedin ve yurt dışında bir dil öğrenin

Detaylı bilgi